Kentsel Dönüşüm sonrası ilk satışta tapu harcı alınması yasaya aykırıdır.

KENTSEL DÖNÜŞÜM SONRASI İLK SATIŞTA TAPU HARCI ALINMASI YASAYA AYKIRIDIR. 

ÖZET : Dava, 6306/m.7/9 sayılı kanuna istinaden tapu harcının iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurularının zımnen reddi üzerine yapılan şikayet başvurularının zımnen reddi yolundaki işlemlerin iptali ve tahsil edilen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.

Dava konusu tapu harcı, riskli yapı niteliği taşıyan taşınmazların yıkılarak 6306 Sayılı Kanun kapsamında yeniden inşası sonrasında oluşan bağımsız bölümlerin ilk satışına ilişkin olup, kentsel dönüşüm uygulamasının 6306 Sayılı Kanun’un amacını gerçekleştirmeye yönelik olduğu uygulama sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk satış işlemlerinin de 6306 SK 7. maddesinin ( 9 ) numaralı fıkrasında vergi ve harçtan müstesna olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, dava konusu taşınmazların satışına ilişkin ödenen tapu harcı istisna kapsamında olduğundan ve vergiden istisna olan işlemlerden vergi alınması mevzuda hata olarak değerlendirildiğinden olayda, davacı müteahhit firma tarafından üçüncü kişilere yapılan devirlerin istisna hükmü kapsamında değerlendirilmesine yasal olarak imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunu; olayın vergi hatası kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Öte yandan, yeniden verilecek kararda, davacı tarafından iadesi istenilen tapu harcı tutarlarının, tapu harcının ödendiğini gösterir ödeme belgeleri ile iadeye konu bağımsız bölümlere ait ekli tapu senetleri örneklerinde yazılı satış bedelleri üzerinden satış tarihlerinde geçerli tapu harcı oranı dikkate alınarak hesaplanan ve davacı adına tahakkuk eden tapu harcı tutarları ile uyumlu olup olmadığı incelenmek ve değerlendirilmek, davacının faiz istemi de ayrıca gözetilmek suretiyle hüküm kurulacağı tabiidir.

Kararın Tam metni;

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

Dosya No: 2022/133 Esas,  2023/532 Karar, 24.5.2023 Tarih

  • TAPU HARCININ İADESİ İSTEMİ ( Dava Konusu Tapu Harcı Riskli Yapı Niteliği Taşıyan Taşınmazların Yıkılarak 6306 SK Kapsamında Yeniden İnşası Sonrasında Oluşan Bağımsız Bölümlerin İlk Satışına İlişkin Olup Kentsel Dönüşüm Uygulamasının 6306 SK’un Amacını Gerçekleştirmeye Yönelik Olduğu Uygulama Sonrasında İnşa Edilen Konutların Üçüncü Kişilere İlk Satış İşlemlerinin de 6306 SK Md. 7/9’a Göre Vergi ve Harçtan Müstesna Olduğu – Ödenen Tapu Harcı İstisna Kapsamında Olduğundan Vergiden İstisna Olan İşlemlerden Vergi Alınması Mevzuda Hata Olarak Değerlendirildiği )
  • TAPU HARCININ İSTİSNA KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ ( Dava Konusu Taşınmazların Satışına İlişkin Ödenen Tapu Harcı İstisna Kapsamında Olduğu – Vergiden İstisna Olan İşlemlerden Vergi Alınması Mevzuda Hata Olarak Değerlendirildiği/Davacı Müteahhit Firma Tarafından Üçüncü Kişilere Yapılan Devirlerin İstisna Hükmü Kapsamında Değerlendirilmesine Yasal Olarak İmkan Bulunmadığı Gerekçesiyle Davanın Reddine Karar Veren Vergi Mahkemesi Kararına Karşı Yapılan İstinaf Başvurusunun Olayın Vergi Hatası Kapsamında Bulunmadığı Gerekçesiyle Reddedilmesinde Hukuka Uygunluk Bulunmadığı )
  • TAPU HARCI ORANI ( Yeniden Verilecek Kararda Davacı Tarafından İadesi İstenilen Tapu Harcı Tutarlarının Tapu Harcının Ödendiğini Gösterir Ödeme Belgeleri ile İadeye Konu Bağımsız Bölümlere Ait Ekli Tapu Senetleri Örneklerinde Yazılı Satış Bedelleri Üzerinden Satış Tarihlerinde Geçerli Tapu Harcı Oranı Dikkate Alınarak Hesaplanan ve Davacı Adına Tahakkuk Eden Tapu Harcı Tutarları ile Uyumlu Olup Olmadığı İncelenmek ve Değerlendirilmek Davacının Faiz İstemi de Ayrıca Gözetilmek Suretiyle Hüküm Kurulması Gerektiği )

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Konya ili, Selçuklu ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde bulunan taşınmaz üzerine inşa edilen bağımsız bölümlerin 2014 ila 2017 yıllarında satışı nedeniyle ödenen 177.335,00 TL tutarındaki tapu harcının iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurularının zımnen reddi üzerine yapılan şikayet başvurularının zımnen reddi yolundaki işlemlerin iptali ve tahsil edilen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde, vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 117. maddesinde, hesap hataları; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de vergilendirme hataları; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hata olarak sayılmıştır.

Aynı Kanun’un 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri; 124. maddesinde vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri kurala bağlanmıştır.

492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 57. maddesinde, tapu ve kadastro işlemlerinden bu Kanun’a bağlı ( 4 ) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu belirtilmiştir. Kanun’a bağlı ( 4 ) sayılı tarifenin 20/a fıkrasında ise, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden nispi harç ödeneceği düzenlenmiştir.

6306 Sayılı Kanun’un 1. maddesinde, bu Kanun’un amacının, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek olduğu belirtilmiştir. Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle Kanun’un 7. maddesinin ( 9 ) numaralı fıkrasında, bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca anılan Kanun’un uygulanmasına yönelik olarak düzenlenen 6306 Sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 16. maddesinin ( 9 ) numaralı fıkrasının ( ç ) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan halinde 6306 Sayılı Kanun kapsamında dönüşüme uğrayan binaların ilk satışının harçtan muaf olduğu hususu belirtilmiştir.

6306 Sayılı Kanun’un 1. maddesinde tanımlanan amaç doğrultusunda, “riskli yapı” olarak tespit edilen bir binanın yıkılarak yerine standartlara uygun yeni bina yapılması halinde, söz konusu riskli bina yenilenmiş ve Kanun’da belirtilen amaç gerçekleşmiş olacaktır.

Binanın anılan Kanun kapsamında dönüşüme tabi tutulmasından sonra inşa edilen konutların, malikleri adına yapılan ilk devir ve tescilinin tapu harcından müstesna olduğu açık ise de hak sahibi malik dışındaki kişilere satışı nedeniyle yapılacak işlemler ile düzenlenecek kağıtlara damga vergisi ve harç istisnası uygulanması “riskli yapı” olarak belirlenen yapının yıkılıp yerine yapılan yeni binadaki konutların süregelen tüm alım-satım ve diğer işlemler sebebiyle doğan vergi, harç ve bir kısım ücretlerden istisna olmasını gerektirmemektedir.

Davacı şirket tarafından, üzerinde riskli yapı şerhi bulunan Konya ili, Selçuklu ilçesi, … Mahallesi, 28962 ada, 5 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 6306 Sayılı Kanun kapsamında dönüşüm işlemleri gerçekleştirilerek yeni yapılar inşa edilmiştir. İnşa edilen bağımsız bölümler 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında üçüncü kişilere satılmıştır. Satış işlemleri sırasında davacı tarafından ödenen tapu harçlarının iadesi istemiyle 2018 yılında yapılan düzeltme başvurularının zımnen reddi üzerine şikayet yolu ile Gelir İdaresi Başkanlığına yapılan başvurular zımnen reddedilmiştir. Bu işlemlerin iptali ve ödenen tapu harçlarının faiziyle birlikte iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 6306 Sayılı Kanun’un 7. maddesinin ( 9 ) numaralı fıkrasında öngörülen istisna hükmü dönüşüme tabi tutularak inşa edilen yeni binadaki bağımsız bölümlerin sözleşme kapsamında hak sahiplerine devri ile sınırlı olup, davacı müteahhit şirket tarafından üçüncü kişilere yapılan devirlerin istisna hükmü kapsamında değerlendirilmesine yasal olarak imkan bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Mahkeme bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.

Davacının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Düzeltme isteme hakkı doğuran hatalar, yorum tekniklerine başvurmadan ilk bakışta anlaşılabilecek açıklıktaki vergilendirme yanlışlıklarıdır.

Dava konusu olayda ise, riskli alan ilan edilen yerde inşa edilen taşınmazın satın alınmasının tapu harcından istisna olup olmadığı hususunun, ancak 6306 Sayılı Kanun hükümleri ve bu Kanun’un uygulama yönetmeliğinde yer alan hükümler dikkate alınarak çözümlenebileceği, uyuşmazlığın mahiyeti dikkate alındığında, dava konusu işlemin çözümünün maddi olayın açık şekilde ortaya konulmasına ve 213 Sayılı Kanun’un 3. maddesindeki teknikler kullanılarak yorumlanmasına bağlı olduğu görülmektedir.

Bu nedenle davacı tarafından ileri sürülen iddialar, 213 Sayılı Kanun’un 117 ve 118. maddesinde yazılı hesap ve vergilendirme hataları sayılabilecek nitelikte olmadığından, davacının ödemiş olduğu tapu harcının iadesi istemiyle yaptığı düzeltme başvurularının zımnen reddi üzerine yapılan şikayet başvurularının zımnen reddi yolunda davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Vergi Dava Dairesi, istinaf istemini bu gerekçeyle reddetmiştir.

Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 20/04/2021 tarih ve E:2020/3235, K:2021/2823 Sayılı kararı:

Gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabı tapu harcına tabidir. Ancak 6306 Sayılı Kanun uyarınca yapılacak devir ve tesciller vergi ve harçtan müstesnadır. Vergiden istisna olan işlemlerden vergi alınmasının ise mevzuda hata olduğu ve dava konusu taşınmazların satışına ilişkin ödenen tapu harcının istisna kapsamında değerlendirilmesi halinde olayda vergi hatası bulunduğunun da kabulü gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Dava konusu tapu harcı, riskli yapı niteliği taşıyan taşınmazların yıkılarak 6306 Sayılı Kanun kapsamında yeniden inşası sonrasında oluşan bağımsız bölümlerin ilk satışına ilişkin olup, kentsel dönüşüm uygulamasının 6306 Sayılı Kanun’un amacını gerçekleştirmeye yönelik olduğu uygulama sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk satış işlemlerinin de 6306 Sayılı Kanun’un 7. maddesinin ( 9 ) numaralı fıkrasında vergi ve harçtan müstesna olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, dava konusu taşınmazların satışına ilişkin ödenen tapu harcı istisna kapsamında olduğundan ve vergiden istisna olan işlemlerden vergi alınması mevzuda hata olarak değerlendirildiğinden olayda, davacı müteahhit firma tarafından üçüncü kişilere yapılan devirlerin istisna hükmü kapsamında değerlendirilmesine yasal olarak imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunu; olayın vergi hatası kapsamında bulunmadığı

gerekçesiyle reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle temyize konu kararı bozmuştur.

… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Vergi Dava Dairesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 6306 Sayılı Kanun’un 7. maddesinin ( 9 ) numaralı fıkrasında, 7153 Sayılı Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la istisnanın hangi durumlarda uygulanacağına ilişkin daha anlaşılır bir açıklama yapılması amacıyla değişiklik yapıldığı, olayda taşınmazların devir tarihinde yürürlükte olan eski kanun hükmüne göre de taşınmaz devirlerinin istisna kapsamında olduğu, yeni kanun hükmüne göre yasal statüsünün değişmediği, aksi yorumun eşitlik ilkesinin ihlaline neden olacağı iddialarıyla ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu uyuşmazlığın hukuksal bir yorum gerektirmesi nedeniyle vergi hatası kapsamında bulunmadığı, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen dönüşüm sonrasında yapılan satış işlemlerinin istisna kapsamında olmadığı, 6306 Sayılı Kanun’un 7. maddesinin ( 9 ) numaralı fıkrasında, 7153 Sayılı Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la yapılan düzenleme sonrasında, Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların, işi yüklenen müteahhitler tarafından üçüncü kişilere yapılacak ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemlerinin ilk kez istisna kapsamına alındığı, dolayısıyla 7153 Sayılı Kanun’un yayım tarihinden ( 10/12/2018 ) önceki işlemler için istisna uygulanmasının mümkün olmadığı, yargıya intikal eden vergilendirme işlemlerinden kaynaklı faiz taleplerinde 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin ( 4 ) numaralı fıkrasının uygulanamayacağı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

Öte yandan, yeniden verilecek kararda, davacı tarafından iadesi istenilen tapu harcı tutarlarının, tapu harcının ödendiğini gösterir ödeme belgeleri ile iadeye konu bağımsız bölümlere ait ekli tapu senetleri örneklerinde yazılı satış bedelleri üzerinden satış tarihlerinde geçerli tapu harcı oranı dikkate alınarak hesaplanan ve davacı adına tahakkuk eden tapu harcı tutarları ile uyumlu olup olmadığı incelenmek ve değerlendirilmek, davacının faiz istemi de ayrıca gözetilmek suretiyle hüküm kurulacağı tabiidir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1- ) Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- ) … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- ) Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına 24.05.2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

X- ) KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

Karar kazancı içtihat sitesinden alınmıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*